Obeziteye sebep olan davranışlar
Diğer menülerde anlatılan bir çok somut sebebin dışında aslında obezite hala tam olarak aydınlatılamamış çok çok fazla sistem ve davranışının etkileşmesinden doğan bir sonuçtur. Obezite ile mücadele etmek bataklığı bırakıp sivrisinekle savaşa dönmemelidir.
Objektif (kesin gibi) gözüken sebeplerin dışında sübjektif (kesin olmayan veya muhtemel) sebepler de vardır. Kesin olmayan sebepler denme fikri bu sebebe sahip olan herkeste aynı sonuçlar gözükmemesindendir. Mesela çok az hareketli yaşayan bir insan kilolu bir diğeri çok aşırı zayıf olabilmektedir. Bu aslında kesin olmama değil sebeplerin bileşim ve kesişim ilişkisinden doğan bir etkileşimli sebep sonuç ilişkisidir. Yine de biz bazı diğer sebepleri aşağıdaki gibi verelim.
Çevresel faktörler
Günümüzde çevresel faktörler; toplu yaşam ve ulaşım kültürü, modernleşme ve makineleşmenin insanlara sunduğu kolaylaştırıcı unsurlarla doludur. Günümüzde binalar daha çok insanları asansöre binmeye yönlendirmektedir. Merdivenler ya kapalıdır yada görünmeyecek bir noktadadır. Şehirleşmeler yürüyüş, koşu, bisiklet gibi faaliyetlere genelde uygun değildir. Bütün bunlar ve daha niceleri günümüzde insanların büyük bir çoğunluğunu şişmanlığa ve beraberinde de şeker hastalığına mahkûm etmiştir.
Durağan yaşam şekli (Az Hareket Etme)
İnsanlar eskiden yaşamlarını sürdürmek için tarlalarda veya bahçelerinde yada dağlarda av hayvanları peşinde çok uzun mesafeler boyunca hareket etmek zorunda kalırlardı. Yani bedensel çalışma ile hayatlarını kazanmaktaydılar. Bu yaşam türüne avcı-toplayıcı yaşam tarzı, göçebe yaşam tarzı gibi isimler verilmiştir. Günümüzde bu tamamen değişerek insanlar yerleşim yerlerinde, toplu halde, masa başında daha fazlaca çalışmaktadır. Eski beden kullanımı azalmış, daha çok makine, bir takım yardımcı ve kolaylaştırıcı aletler ve çoğunlukla da beyinlerini kullanarak iş yapmaktadırlar. Bedensel faaliyete ihtiyaç veya zaman kalmamaktadır. Bunun sonunda insanlar daha az hareket eder hale gelmişlerdir ve sonucunda daha az enerji harcayarak alınan besinleri yağ olarak vücutlarında toplamaktadırlar
Yaşam şekli
Yaşam şekli, yaş, kültür, eğitim düzeyi, iş hayatı, sosyoekonomik durum gibi birçok konu ile etkileşir. Çocuk ve genç erişkin yaşlarda ve evlilik öncesi çağlarda genelde daha hareketli ve kişisel heyecan dolu yaşam tarzı hâkimdir. Yaş ilerleyip, evlilik hayatı içine girince veya iş sahibi olup sosyal sorumluluklar değişince daha çok dışa bağımlı yaşam tarzı gerçekleşir. Kişisel haz ve heyecanlara dayalı yaşam şeklinin azalması ile doyumsuzluk veya kişisel haz eksikliği meydana gelebilmektedir.
Çoğumuz günümüzde sosyal bir faaliyet düşününce içinde büyük bir olasılıkla yemek de vardır. Hem de ziyafet şeklinde fazla fazla yemek ve muhabbet ortamları genel kültür olmuştur. İnsanlar kendilerine veya başkalarına bir ödül vermek istediklerinde yine yemek işin içinde sıklıkla vardır. Yani yaşamımız için gereken gıda alımı ve yemek yeme, bir kültürel davranış ve sosyal eylem haline getirilmiştir. Bu da çoğunlukla sosyal olaylarda konu ve heyecan eksikliğinden dolayı yemekle eksiğin yerini doldurma amacı ile oluşmaktadır. Çoğunlukla, yemeği kişisel ve tek başına yiyerek, yemek sonrasında bir araya gelme, birlikte oyun oynama, herhangi bir konuda çalışma, aktivite yapma, birlikte bir ürün veya hizmet geliştirme erişkin hayatta neredeyse hiç olmamaktadır.
Genç erişkin çağlarda bir seyahat veya gezi programında gençler gidilecek yerde aktiviteye dayalı eylemleri merak eder veya özlerken, erişkin veya orta yaş ve üstü bireyler damak tadına dayalı aktiviteleri özlerken veya merak ederler.
Yanlış beslenme
Eski insanlar taş devri diyeti, doğal beslenme, avcı-toplayıcı beslenme şekillerinde tamamen doğal olan beslenme ürünleri tüketmekteydiler. Bu ürünlerde de yüksek yağ ve karbonhidrata ulaşmak mümkün değildi.
İnsanlığın ilerleyen dönemlerinde yerleşik hayat, avcılığın azalması, birlikte yaşama ve kalabalık, ekonomik ve maddi kısıtlılıklar insanları yapay ve hazır beslenme türlerine itmiştir. Gelişen teknoloji ve kimya sektörü ile daha ucuz, yapay ve sağlıklı olmayan gıda ürünleri geliştirme, üretme ve kolay ulaşımı mümkün kılmıştır. Gıda sektörü eski doğal ve yaradılışa uygun gıdalara ulaşmaktan daha çok, yanlış beslenme türünü topluma kanıksatmıştır. Gıda sektörünün kapitalist ve emperyalist, vahşi, insaf dışı reklam ve kandırmacı, kar edici etkisi toplumda akıl tutulması gibi eski ve doğal beslenmeyi unutturmaktadır. Ya ekonomik yetersizlik veya bilgisizlik nedeni ile dengesiz tek yönlü beslenmeler, hiperkalorik (çok kalorili) beslenmeler ve gereğinden çok fazla beslenmelerin çok artmış olması obezitenin başlıca nedenlerindendir.
Kalitesiz ve doğal olmayan gıdalarla beslenme
Yanlış beslenme ile aynı gibi görülmekle beraber burada daha farklı bir sebep sonuç ilişkisi vardır. Günümüzde gıdaları daha ekonomik olarak üretmek için ya genetiği ile oynanmış, hormonlu ürünler geliştirilmiş, hiperkalorik konsantre hale getirilmiş doğal görülen ürünler piyasaya sürülmüştür. İçirik ve çeşit bakımından doğal ve dengeli beslenme gibi görülen birçok alışveriş ve beslenme davranışı aslında gerçek dışı, doğal olmayan veya düşük kaliteli beslenme olabilmektedir. Bütün bunlar insanların doyma merkezini uyarmakta etkisiz kalmakta ve doyumsuz insanlar haline getirmektedir.